Kelimeyle değil, cümleyle düşündüğümü fark ettim ben. Muhal farz bile olsa “Her şeyi özetleyecek bir cümle” tutkum, mana birimimin cümle olmasından. Karmaşık cümlelerle konuşmayı sevmem, öyle düşünmemden. Başka türlü anlatamıyorum, bu yüzden mazurum ben. Faturaların, makbuzların, ihbarnamelerin arkasına.
Mektup zarflarının, davetiyelerin, program kartlarının boşluklarına.
Peçetelerin üzerine.
Kitapların kenar sularına, kapak içlerine.
Defterlen, sahifelerine değil kıyılarına köşelerine.
Yazılıp da bırakılmış; bilinç kendine bile hırsız, kim bilir bazıları hatırlanmış da sonradan unutulmuş bunca cümleyi bir yerden bulup da çıkarmam. Burada böyle bir kapı açmam.
Cümle kapısı: Kalbin kapısı.
Sonra, sebebi malûm sırrı meçhul, yani bana muamma, tutup bu kapıyı kapatmam.
Eğer beni okuyanla paylaşım isteği ve daha yakından tanışma beklentisinden değilse, defterimde kalan cümleden kurtulma isteğimden.
Bir şey değil, yeni bir şey söylemek için.
Nazan Bekiroğlu
240 sayfa – İlk Baskı Tarihi: 2004
Nazan hocam, Allah sizden razı olsun…
Cümle Kapısı, edebi ve kültürel arka planı yetersiz olanların anlamasının ve dolayısıyla keyf almasının zor olduğu bir eser. Eseri kendi içine kapatan ve okuyucunun kitaba girmesini zor kılan üç unsur var. Birincisi, her okuyucunun sahip olamayacağı geçmiş kültürel tarihi olay veya kişilere dair malümata üstü kapalı bir şekilde sürekli atıflar yapılması; ikincisi yazarın kendi duygu dünyasını imgesel sözcüklerle yazılarına katması; üçüncüsü ise yazarın dilindeki karmaşadır. Teşekkürler
Hocam “Sonsuzluk Hecesi” adlı eserinizi okudum , son aylarda okuduğum eserlerin içinde en çok hoşuma giden kitaplar içerisine almiş bulunmaktayım.Böyle güzel bir eseri bizlere kazandırdığınız için size teşekkür ederim.Yeni çıkmiş olan “CÜMLE KAPISI”ni okumak için can atıyorum.Başarılarınızın devamnı ALLAH’tan temenni ederek hayırlı günler dilerim.
mrb hocam, yazdıklarımız okunuyor mu hiç bilmiyorum yine de iki kelam etmek istedim: cümlekapısıyla doğum günüm de tanıştım daha önceden de bilirdim ama uzaktan…
kısmet o günmüş işte;
hep düşündüm ,ismi neden cümle kapısı.. deneme tadındaki bu kitaba bu ismi verdirecek sebep ne olabilirdi..
ve cvbı eğitim hayatımda aldım galiba..
ben edebiyat mezunuyum ve halk edebiyatı dersi için köy evi araştırması yaparken o geleneksel mimari havada “buldum ” dedim Newton gibi.
köy evinin her karesini gezerken rehber kişi burası da cümle kapısı derken demekki, ve meğeri heceledim.
cümle kapısı köy evinin çıkış kapısıydı…
veee o köy evinden kilometrelerce uzağa gittim doğum günüm de aldığım hediyenin üstünde yazan yazıya kadar uzağa…
taşlar oturdu yerine: cümle kapısı ucu açık sözlere ve tarihin üç noktalarına gerçekten bir çıkış kapısı olmak istiyordu..son nokta olmak istiyordu, belki de filozoflar gibi taşın üstüne bir taş daha koymak ama bu yapıyı hiç bitirmek istemiyordu…
bunlardan öte bende belki felsefeyi öğreniyordum bu yazdıklarımla; bir taş da ben atıyordum kuyuya…
sizin kitaplarınız ilk olarak kütüphanede kitapları araştırırken ilgimi çekti ve okumak istedim. Okuduktan sonra çok beğendim.Sizin gibi yazarlar çok ilgimi çekmiştir ve hocanız orhan okay için yazdığınızın nedenini öğrenebilirmiyim rica etsem. İyi ki varsınız
süper bir kitap okudukça okuyasım geliyor. Cümle kapısı beni tam anlamıyla bilgiye sürüklüyor ve emin olun tüm eserlerinizi okuyacağım sağolun bu kitapları bize ulaştırdığınız için
Mor Mürekkep,Mavi Lale,İsimle Ateş Arasında,Cümle Kapısı,LA…hiçbiri değil,ben sizi bizzat tanıdım,gülen yüzünüzle,derslerdeki heyecanınızla,zerafetinizle…ve hep anlattım sizi derslerimde..en çok da Ruh Adam söz konusu olunca…defalarca okuduğunuzu söylemiştiniz..ben de çok okudum,öğrencilerim de…
bu okuduğum kaçıncı kitabınız bilmiyorum artık ama size olan hayranlığım Yusuf ile ZÜLEYHA’nızla başladı…o kadar sevmiştim ki o kitabınızı başkalarından kıskanıp kimselere veremediği itiraf ediyorum..birazdan da Cümle Kapısı bitecek her zaman ki gibi size yakışanı size yakıştığı gibi yazmışsınız..bana “Yüreğinize ve emeğinize sağlık” demekten başka bir şey kalmıyor..
ES-SELAM…HOCAM BİLMEM HATIRLARMISINIZ BENİ…BUNU DA OKUR MUSUNUZ BİLMEM Kİ?
SİZİN “ŞAPKALI KIZ” DİYE BİLDİĞİNİZ BAHAR(GÜNEŞ) HOCAMIN ÖĞRENCİSİYDİM İMAM HATİPTE…SİZE İSTANBULDAN BİR MEKTUP YAZMIŞTIK,BAHAR HOCA CÜMLE KAPISINI YOLLAMIŞTI BİZE İMZALAMANIZI RİCA EDEREK… İMZALAMIŞTINIZ,YAĞMURLU BİR KADIKÖY ÖĞLEDEN SONRASINDA BAHAR HOCANIN;”KİTABIN GELDİ,HEM DE İMZALI”,DEDİĞİNİ HATIRLIYORUM DA ŞİMDİ..ŞİMDİLERDE TEZLERLE,”BÜYÜK İŞLERLE!” UĞRAŞADURAN BEN,O KÜÇÜKLÜĞÜMÜ ÖZLEDİM,CÜMLE KAPISI’NA KONDURDUĞUNUZ ELİNİZİN SICAKLIĞINI..BİR CÜMLE ETRAFINDA SENELERCE DÜŞÜNDÜĞÜMÜ,SİZİN CÜMLENİZİN! “ESRA’YA,SÖYLENMEMİŞ CÜMLENİN GÜZELLİĞİYLE..MART,2004”
DUA İLE HOCAM…
cümle kapısıyla tanıdım sizi..isminizi duymuştum, -La- nın tanıtımlarını izlemiştim…ama böyle bir ruh haliyle ve edebi zenginlikle tanışacağımı tahmin etmiyordum..cümle kapısının ilk sayfalarından itibaren favorilerim arasına girdiniz..takibcinizim Nazan hanım..
az evvel bitirdim Cümle kapısını.ve daha evvel bitirdim diğer kitaplarınızı.neden bilmiyorum ama okuduğumu bilmenizi istedim.Ölümümden kimse Mes’ul Değildir,Garip ki Ben de Mes’ul Değilim
Teşekkürler:)
Evet ben de ilk Cümle Kapısıyla tanıdım Nazan Bekiroğlu’nu..ve sonra hemen hemen tum kitaplarını büyük bir iştahla okudum.Ayrıca Zaman Gazetesindeki yazılarını da daha sık görmek isteyen pek çok insan var çevremde.
nazan hocanın okuduğum ilk kitabıdır cümle kapısı.cümle kapısı’ndan girdim onun dünyasına.isimle ateşarasında,cam ırmağı,. ve diğer kitapları.okumaya değer bulduğum ve herkese önerebileceğim kalem nazan bekiroğlu.sözcüklerinve cümlelerin zarif üstadı..selametle..
sayın hocam; bir arkadaşım sayesinde tanıştım sizinle ilk nun masallarını hediye aldı bana ardından cümke kapısı ve mor mürekkep. ben ilk cümle kapısını okudum hatta bazı bölümleri iki defa okudum çok beğendim şimdi mor mürekkep bitmek üzere. belki bana ilk nun masalları geldi fakat henüz onu okuyamadım. yazılarınızı çok beğendim yüreğinize sağlık yazılarınız hakkında sizine yazışmak isterim eğer bana zaman ayırırsanız çok sevinirim ilginize şimdiden teşekkür ederim.
saygılarımla istiklal ahmet soysal